reklam

reklam

02/08/2025

Kim Köle


Zaman zaman, sistem köleliği üzerine yapılan yüzeysel tartışmalar ve bu tartışmalarda kullanılan yakışıksız benzetmeler insanı derinden düşündürür. "Reddet, diren, hayır de" gibi sloganlarla şekillendirilmeye çalışılan çıkmazlar, kişiliksiz ve şekilsiz mecralarda sempati bulsa da, biz bu çıkışların sonunu tecrübe etmiş bir duyarlılıkla hareket ediyoruz. Amacımız, ihtirastan değil, ihtimamdan yana bir duruş sergileyerek kimsenin zarar görmemesini sağlamak.

Ancak asıl meseleye dönelim: Kendi kusurlarını görmezden gelen, iç disiplinini sağlayamayan ve ahlaki zaaflarını aşmakta başarısız olan kişilerin, samimiyetsiz bir insancıllık maskesi takarak sahneye çıkmalarıdır. Bu kişiler, misyonlarını tamamladıktan sonra her şeyi unutup, balık hafızası misali yokluk denizinde kaybolmaya devam ederler. Bu sadece bireysel bir zaaf değil, aynı zamanda toplumsal bir körlüktür.

Şimdi asıl soruyu sormanın zamanı: Kim neyin kölesi? İnsanlar, ellerindeki iPhone’un mu kölesi, yoksa fikir çilesi çekenler mi köle? Teknolojinin esiri olmak, sadece bir cihazın değil, tüketim kültürünün de kölesi olmaktır. Oysa fikir çilesi çekenler, hakikati arayan özgür ruhlardır. Bu kişiler, zihin ve ahlak özgürlüğünün sembolü olarak topluma bir ayna tutar.

Gerçek özgürlük, yalnızca fiziksel zincirlerden kurtulmakla sınırlı değildir; zihinsel ve ahlaki bağımsızlığa ulaşmak, insanın içsel huzurunun ve toplumsal uyumun temelidir. Nefse ve şeytana direnebilmek, bireyin kendi değerlerini koruma ve geliştirme yolunda attığı en önemli adımdır. Bu bağlamda, özgürlük yalnızca bireyin yaşamında değil, toplumun geleceğinde de belirleyici bir rol oynar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder