“İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek Müslüman ca
yaşayan kimse avucunda ateş tutan kimse gibi olacaktır.” diyor
efendimiz. O devir bu devir midir acaba.
Kim bilir…
Gül bahçesine ulaşacağımıza dair inancımız ne kadar? “Sizi bir imtihan olarak iyilikle de kötülükle de deneyeceğiz.” (Enbiya, 35) buyruğuna ne denlidir imanımız.
Evet iman. İmanın neresindeyiz. Yahu konu başlığı sabır, imanla ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Nasıl alakalı olmasın. İmanı muhafaza sabır işi değil midir. Öyle ya. Muhafaza dirençle olur.
İman dil ile ikrardan yani sadece bir söylemden ibaret olmayıp kalp ile tasdik edilmesi ve bu tasdikin davranışlarımızı belirlemesi ve aynı zamanda hayatımıza yön vermesi değimliydi. Bu davranışlarımızdaki istikrarı nasıl daimi kılacağız. O zaman imanı muhafaza için sabretmek gerekmez mi.” Başına bela gelip de hoşnutluk ve sabır göstermedikçe hiç kimse imanın tadına varamaz " dememiş miydi Cüneyt-i Bağdadi (Rahimallahu Aleyh)
Peki nedir bu sabır? Nasıl olur, nasıl yapılır? Sabır hakkında bildiğim en önemli şey zordur. Birilerinin dediği gibi eylemsizce beklemek ya da acizlikle tahammülünü zorlamak değildir. Allah’ın vaadine güvendir sabır. O yüzden de eylem işidir. Çünkü Allah’ın vaadi, çalışanlaradır. Sabırla çalışana. Kararlılıktır, dik durmadır. Sürekli bir mücadeledir sabır. Yiğit işidir anlayacağınız. Razı olmamak değildir sabır. “Bazen bir şeyi kerih görürsünüz. Halbuki o şey sizin için bir hayırdır. Ve bazen da bir şeyi seversiniz, halbuki o şey sizin için bir şerdir. Ve Allah Teâlâ bilir, sizler ise bilmezsiniz.”(Bakara-216) ayetini referans alıp; gelene rıza gösterip isyan etmeden hayrından medet ummaktır. Mevlana hz. lerinin buyurduğu gibi sürekli yaz olsaydı bahçedeki çiçekler yanmaz mıydı.
Ahir zamandaki bataklıklardan; sabır küfemize mukaddes sır ve rıza yükünü yükleyerek imanımızı kaybetmeden çiçek bahçesine varacağımızı ümit ediyorum.
Allah iyilerin ve bu yola baş koyanların yardımcısı olsun.
Selametle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder