“Beyhude geçti gençliğim benim
Meyhanede bitti sayısız gecelerim
Bardaklara aktı hep hayallerim
Geride kalan bana, sarhoşluk oldu
Avare gezdim şişeler arasında
Huzuru aradım meyhane kapısında
Donup kaldım gerçeğin karşısında
Eridikçe damlayan, gözyaşım oldu
Biçare yapıştım kadehin dibine
Ümidimi kattım mezemin içine
Geleceğimi yedim leblebi niyetine
Çıkardığım bir avuç kusmuğum oldu
Daldım şarabın geniş havuzuna
Kapıldım viskinin derin dalgasına
Takıldım rakının yeni oltasına
Çırpındıkça verdiğim, yüreğim oldu
Kızdım, bu aşka düşüren kadere
Attım elimdeki şişeyi azgın denize
Haykırdım gökteki yıldızlara boş yere
Pişmanlığım tövbe değil günahım oldu
Kaçtım kovaladıkça beni iyilikler
Durdum aniden döndü felekler
Kurtarır diye uzattığım şu kuru eller
Boş kalınca yıkılan, hayalim oldu
Yalvardım benliğe, beni bıraksın diye
Sığdırdım nefsimi bir küçük şişeye
Tıpa yapıp dilimi, kilit vurdum kalbime
Patlayan sonunda, sadece beynim oldu
Sayısını bilemedim içtiğim illetlerin
Hesabını tutamadım çektiğim zilletlerin
Yeni bir hayat için verdiğim zahmetlerin
Sonu hüsranmış meğer, hepsi yalan oldu
Dayan! Ey Sarhoş! Çıksa da bu canın
Ayılacaksın birgün, hele gelsin o ânın
Hepsi zarar çıkan yaptığım bu hesabın
Tek kârı diye sevindiğim, son nefes oldu”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder