reklam

reklam

14/04/2025

KENDİNE GÜNAHKAR



Her şeyin  nasip olduğunu  bile bile yine de üzülüyorum  geç tanıştığım  İslam  ahlakını  bu kadar geç bulduğuma. Şimdiye kadar sadece yapma günah  diye öğretilenleri  yavaş yavaş ayırt etmeye  başladım Kuran'ı  Resul'ü  anlamaya başladıktan sonra. Hangisi ,  başkaları  ne der diye konmuş tabular,  hangileri  insanın  kendi  psikolojisi kendi gelişimi  için uzak durması gerekenler,  hangileri  ilerideki  aile hayatı ,  karşılaşacağı  olaylar, hayatla imtihanı konusunda eliyle  ektikleri yavaş yavaş idrak etmeye başladım. 

Kendim adına, başkaları ne der diye olanları azar azar eksiltmeye  çalışıyorum  hayatımdan. Herhangi bir davranışımda  kendimi sorguluyorum usulca , kendim için mi yapıyorum,  gerçekten istiyor muyum  diye. Birden olmuyor öyle tabi. Ama insan kendini tanımaya başlıyor böyle  böyle. Gerçekten  sevdiğim  yemek ,  giymek istediklerim,  tercih ettiğim  renkler, bir çoğunu kendime daha özgürce ilan etmeye başladım. Hala  okuduğum   bazı kitapları gizli okuyorum mesela. Kütüphanemde  en geri planda  duruyorlar "buncu musun?  " demesinler  diye.  " Oncu" olmadığımı adım gibi bildiğim  halde ,  insanların bu fikrini  demekki fazlasıyla  önemsiyorum. Fakat  ısrarla tavsiye ediyorum bu yaşam tarzını. İnsanı yüklerinden  kurtarıp  hafifletiyor. Kendine  döndürüyor  kendini. Sosyal medyada daha çok "like" için on yüz bin filtre kullanmanıza  gerek kalmıyor mesela . Ya da arabanızın  markasını  kadraja  sığdıracak  şekilde fotoğraf çekme çabalarınıza. Hayatımda bunu fazlasıyla  başarmış  birkaç insan tanıyorum,  izliyorum  nasıl bu kadar önemsemediklerini dünyayı.  Nasıl "an" a takılmadıklarını. Örnek almaya çalışıyorum Manga'nın  bir şarkısını  mırıldanarak " Başkalarının  gözleri,  kimin umurunda?  "
Bir de geleceğe  yatırım amaçlı  yapılmaması  gerekenler var mesela?  Belki " karma " desem daha tanıdık  gelir kulaklara. Yaptığın  ,  yaşattığın  ,  kınadığın  her şeyin  dönüp dolaşıp karşına çıkacağına  inanılıyor.  Ya da bir nevi çiftçilik  diyelim ,  baharda  ekiyor,  güz de biçiyorsun. Bizim oralarda meşhur bir laf vardır " dedesi koruk  yemiş  ,  torununun  dişi kamaşmış " diye.  Takip ediyor yani bizi ,  yapıp yaşattıklarımız. Ne acı değil mi nefse göre. 
Geleceğe yatırım demişken sadece karma ile bitmiyor tabi. Yetiştirdiğimiz çocuklar ve onların şahit olduğu hayat tarzımız resmen bıçak  sırtı. Bana  kalırsa bu da en tehlikelilerinden biri. En masum  görüneni belki de. Parkta  sallanan  çocuğuna  " sana şunu vercem hadi eve gidelim " diyen annenin,  ilerde çocuğu tarafından masumane! bir şekilde kandırılacağını  tahmin etmek  işten  değil. Ve yalana  alışan , hatta onu  yalan olarak görmeyen ,  sıkışınca  ,  gerektiği!  zaman durumu kurtarmak  adına söylenilebilecek  olan beyaz yalanlar. Hatırlıyorum  ben ,  küçükken dilenciler  gezerdi kapı kapı ve annelerimiz  hep tembih ederdi " dilenci gelirse babam içeride uyuyor  de " diye. Bazen kapının önüne de bir çift baba ayakkabısı  konurdu senaryo gerçeğe yakın olsun diye. Böyle en az  bir hatırası olan  milyonlarca  çocuk olduğuna  dair bahse girerim.  Aslında işi biraz daha kurcalasan  kim bilir neler çıkar altından. Örneğin bu çocuk hep başkalarına  ( içeride uyuyan hayali  kahramana ) güven  geliştirmiş  olabilir  bilinçaltında. Olmadığında  hayalleri  yıkılan ,  hayata küsen. Güvensiz ,   yalnız hisseden. Neyse bu konu başka yazıya inşallah  ☺ 
Kendi gelişimi  kendi psikolojisi  için olanlaraysa kendini  kandırmaktan  başlayabilirim.  Kendine en büyük kötülüğü etmek. Yalan söylemeye  kendinden  başlamak ,  kendi mutsuzluğuna  altı  numara bahanelerle  kılıflar  örmek. Bedenine  ,  ruhuna  uymayan bu kılıflar  içinde  boğulmak  elbette bir süre sonra. Kendine haksızlık  etmek vicdansızca. Beden varlığına tüm varlığını  armağan  edip ruhu hiçe saymak.  Daha bir sürüsü  ile çoğaltılabilir tabi örnekler . Kendimi de dahil ederek tüm yazdıklarıma ,  attığımız adımları biraz daha bilinçli bir şekilde  atabiliriz  belki de bundan sonra.

Ve bu arada başkasının  ağacından  izinsiz aldığı meyveye  " amaaan  millette  ne günahlar var bu günah değil göz hakkı  " diyerek bu yazıyı yazmama  vesile olan teyzeye  de ayrıca selam olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder