YARATILIŞ EFSANELERİ
Orta Afrika'da yaşayan Bosongo halkına ait bir yaratılış Efsanesi şöyle bahseder
---“Bizden önce yalnızca karanlık, su ve Büyük Tanrı Bumba vardı. Bir gün şiddetli bir mide sancısıyla kıvranan Bumba güneşi kustu. Güneş suyun bir kısmını buharlaştırınca kara göründü. Sancısı hala dinmemiş olan Bumba’nın midesinden sırasıyla ay, yıldızlar, leopar, timsah, kaplumbağa ve en sonunda insanlar çıktı.”
İlkel kabile bile olsa akıl sahibi herkes için evrenin ve insanoğlunun yaratılışı bir merak konusu aslında. Artık kimse insanları leyleğin getirdiğine inanmıyor. Ama yine de biraz araştırınca görüyoruz ki en eski Yaratılış Destanı, Tunç Çağı Babil’inden kalma 2700 yıllık kil tabletler üzerine kazınmış olan “Enuma Eliş” dir. Evrenin, dünyanın, kozmik bölgelerin ve insanın yaratılışı, ardından da tüm bunları yaratan Bâbil tanrısı Marduk'un diğer tanrılar tarafından zikredilişini içeren bu destan, Gılgamış Destanı ve Bâbil Hemeroloji serisinden sonra en iyi bilinen Mezopotamya eserleri arasında yer alır. Ancak bugün yapılan araştırmaların neticesinde biliyoruz ki yaratılış, bundan çok daha gerilere; hemen hemen 40 bin yıl öncesine kadar gidiyor ancak bilim adamlarının ortak görüşüne göre insanlık tarihi 200.000 yıl öncesine kadar dayanıyor. Bilim insanları arasında en çok paylaşılan görüş, anatomik olarak modern insanların yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika'da, Etiyopya'da ortaya çıkmaya başladığı ve çok daha sonra oradan dünyaya yayıldığı yönündedir. Tabi bu noktada bilim adamlarının belirlediği rakamlar ile ilahiyatçıların bahsettiği rakamlar arasında da farklılıklar dikkati çekiyor. Mesela yakın tarihimizde yapılan bir keşifle Göbeklitepe’nin tarihinin 14.000 yıl öncesine dayandığı tespit edildi. Ayrıca Fransa’da ki Chauvet Mağarasında 30.000 yıl öncesine uzanan boyalarla yapılmış insan el izleri bulundu.
İlk insan olarak Hz. Adem a.s’ın yaratıldığını biliyoruz ve buna iman ediyoruz. (Aksini düşünmek Kur’an-ı Kerim’e ters bir düşünce olur.) Buna dayanarak ilahiyatçılar tarafından (Yaratılan ilk insan olduğu için) Hz. Adem a.s’ın yaratılışı 9.000 ila 7.000 yıl öncesine dayandırılıyor. Bu iki görüşle alakalı bir analiz yapalım:
Biz Kur’an-ı Kerim'e baktığımızda Hicr Suresi 10. Ayet, Mü’min suresi 78. Ayet ve Nisa Suresi 164. Ayetlerde Cenab-ı Allah şunu belirtiyor ve peygamber efendimize hitaben diyor ki:
---“Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik.” (Hicr Suresi 10. Ayet)
---“And olsun ki, senden önce birçok peygamberler gönderdik; sana onların kimini anlattık, kimini anlatmadık; hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah'ın buyruğu gelince iş gerçekten biter. İşte o zaman, boşa uğraşanlar hüsranda kalırlar.” (Mü’min suresi 78. Ayet)
---“Daha önce kıssalarını sana anlattığımız peygamberler gönderdik. Anlatmadığımız (nice) peygamberler de gönderdik. Allah, Mûsa ile de doğrudan konuştu.”(Nisa Suresi 164. Ayet)
Cenab-ı Allah Peygamber efendimize hitap ederken kendisinden öncede birçok peygamber gönderdiğini ve bununla birlikte her millete bir peygamber gönderdiğini bizlere söylüyor. Burada ki en dikkat çekici ifade ise:
---“Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik.” (Hicr Suresi 10. Ayet) ifadesi.
Buradan Peygamber gönderilmeyen kavim yok gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Ayrıca Ahmet bin Hambel’in Müsnet’inde geçen bir hadise göre Efendimiz aleyhissalatü vesselam, 124.000 peygamberin gönderildiğini ifade ediyor. Cenab- ı Allah binlerce peygamber gönderdiyse ve her millete peygamber gönderdiyse demek ki sadece Mezopotamya'ya değil dünyanın başka yerlerine de peygamber göndermiştir. Dünya tarihini ve toplumların inanç sistemlerini, kültürlerini ve dini inançlarını incelediğimizde, Mezopotamya coğrafyasında yaşayan toplulukların dini inançlarındaki bozulmaların benzerlerini yaşadıklarını görüyoruz.
Sonuç olarak Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber efendimizin hadislerinde her kültürün muhakkak kökeninde, tarihinde bir peygamber geldiğini ve onlara doğru yolu yani tevhit inancını anlattığını görüyoruz. Peygamberleri bu coğrafyadaki medeniyetler ve gönderildikleri kavimler üzerinden anlamaya çalışacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder